Z Kuşağı ve Bilgi Okuryazarlığı Z kuşağı, teknolojinin hızla gündelik yaşama entegre olduğu bir dönemde doğmuş ve dijital dünyada reşit olmuştur. Günümüzde, Z kuşağı milyonlarca içerik arasında dolaşırken, hangi bilginin önemli, yararlı veya doğru olduğunu nasıl belirlediklerini merak ediyoruz. Araştırmacılar, Z kuşağının dijital ortamda bilgiyi nasıl işlediğini anlamak için çalışmalar yürütüyorlar. Ancak yapılan araştırmalar, Z…
Z kuşağı, teknolojinin hızla gündelik yaşama entegre olduğu bir dönemde doğmuş ve dijital dünyada reşit olmuştur. Günümüzde, Z kuşağı milyonlarca içerik arasında dolaşırken, hangi bilginin önemli, yararlı veya doğru olduğunu nasıl belirlediklerini merak ediyoruz. Araştırmacılar, Z kuşağının dijital ortamda bilgiyi nasıl işlediğini anlamak için çalışmalar yürütüyorlar. Ancak yapılan araştırmalar, Z kuşağının bilgi okuryazarlığına önem vermediğini gösteriyor.
Z kuşağı, doğruluk ve kaynak doğrulamak gibi geleneksel okuryazarlık becerilerine pek önem vermiyor. Sadece başlıkları okuyup, sosyal gruplarından aldıkları sinyallere göre bilgiye yaklaşıyorlar. Uzun makaleleri okumak yerine kısa içeriklere yöneliyor ve duygusal açıdan zorlayıcı içeriklerden kaçınıyorlar.
Z kuşağı, bilgiye erişmek için arama motorlarına başvurabilir ancak genellikle sosyal medya akışları aracılığıyla bilgiye ulaşıyor. Reklamlara, ödeme duvarlarına veya pop-up’lara güvenmeyen Z kuşağı, bilgiye ulaşırken sosyal medya üzerindeki fenomenlere odaklanıyor.
Z kuşağı, sağlık konularında kendi deneyimlerine güveniyor ve önerileri kendi bedenlerinde deneyerek doğruluğunu test ediyor. Bu şekilde, bilgiyi kendi araştırmalarıyla destekleme eğilimindeler.
Araştırmacılar, Z kuşağının yalan haberleri ayırt etme ve kötü etkilerden korunma konusunda endişeli olsalar da, Z kuşağının kasıtlı yanlış bilgileri fark etme konusunda yeterince dikkatli olmadığını belirtiyorlar. Z kuşağı, genellikle algoritmalar tarafından manipüle edilen bilgilerle değil, kendi seçtikleri içeriklerle karşılaşıyor.
